G-7YN0JE445C

Hēdonē: Moda Dünyasına Etik Bir Dokunuş

Hedone by Emiliano Vittoriosi, Berlin, 2023

Hēdonē nedir ve neyi amaçlamaktadır?

Hēdonē, el yapımı kıyafetlerin değerini, kalite ve etik üretimi insanlara fark ettirmeyi hedefleyen bir moda markasıdır.

Kendi moda markanı yaratmaya ne ilham verdi ve “Hēdonē” ismini nasıl seçtin?

Moda ve ilgili endüstrilerde yüksek düzeydeki sömürüye tanık olacak kadar uzun süre çalıştım. Zamanla bu beni yıprattı ve COVID-19 pandemisi sırasında baskı altında tükendim. Bu kültürden uzaklaşmaya karar verdim ve kendi göbeğini kendin kesmek gerektiğini fark ettim. İşte buradayım, dürüst bir marka yaratmaya çalışıyorum, kendime karşı dürüst olurken aynı zamanda moda endüstrisinde adil çalışma koşulları için mücadele ediyorum.

İsim arayışım sırasında, bana en yakın olan şeyleri, gerçekten önemli olan ve beni ayakta tutan fikirleri aramak için içsel bir yolculuğa çıktım. Bu yolculuğun sonucu Hēdonē oldu. Onun bir kadın tanrıça olmasını seviyorum. Haz tanrıçası. Eros ve Psyche’nin -dünyevi aşk ve Ruh- birlikteliğinden doğan. İşimde de bu birliği arzuluyorum. 

Hayattaki en büyük amacım mutluluk. Ve yaptığınız şeylerden haz almak, mutluluğu bulmanın anahtarı. Benim için Hēdonē bunu temsil ediyor.

Sözlerinden anladığım kadarıyla, Hēdonē sadece yeni bir moda markası değil, aynı zamanda endüstrinin sosyal ve politik sonuçlarına da bir yanıt. Bu perspektifi açar mısınız?

Evet, bu doğru. Hızlı moda endüstrisi, insanların gözünde giysilerin cazibesini ve değerini yok etti.

Hızlı moda, aşırı tüketim kültürünü körükleyerek, dünyamızda büyük ekolojik etkilere neden olan kocaman bir atık yığınına yol açtı. Tüketici tarafında, mükemmel durumdaki giysiler sırf yeni trendlere yer açmak için atılıyor. Üretim tarafında ise, fiyatlandırma stratejilerini korumak veya aşırı üretim nedeniyle büyük miktarlarda giysi atılıyor.

Markanız sürdürülebilir uygulamaları nasıl teşvik ediyor ve moda üretiminde sömürüsüz bir yaklaşımı nasıl sağlıyor?

Markamda sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmek için birkaç adım atıyorum. İlk olarak, kumaşların %90’ını stok fazlası olarak kullanıyorum, yani zaten üretilmiş ancak küçük miktarlarda kalan kumaşları kullanıyorum. Çoğu şirket için bu karlı olmazdı ve bu parçaları atmayı tercih ederlerdi. Ancak çöpe gitmelerindense ben onlara yeni bir hayat veriyorum.

İkincisi, sadece talep üzerine üretim yapıyorum. Bu şekilde hem ihtiyaç fazlası üretimi önlerim, hem de sınırlı kumaş miktarlarımı asla satılmayacak olan ürünler için kullanmam. Aynı zamanda, kişiselleştirilmiş ve esnek bir hizmet sunuyorum: müşterimin bedenine mükemmel olarak uygun olacak şekilde sipariş edilen giysiyi yapabilirim ve dahası müşterilerimin isteklerine göre özel ayarlamalar yapabilirim. Son olarak, her parçayı kendim yapıyorum, bu şekilde yolda kimseyi sömürmemeyi garanti altına alıyorum ve en iyi kaliteyi sağlayıp uzun süre kullanılacak ürünler üretiyorum. Benim için sürdürülebilirlik aynı zamanda kalite demektir. Bir ürünü ne kadar uzun süre kullanabilirsem, o kadar az yeni şey alırım. Ayrıca, bir ürün uzun süre dayanacak şekilde yapıldıysa, muhtemelen uzun yolculuğu boyunca bir şeyleri bozulsa bile tamir edilebilir.

Hedone by Emiliano Vittoriosi, Berlin, 2023

Atölyende tipik bir günün nasıl geçiyor ve bu yaratıcı sürecini nasıl şekillendiriyor?

Atölyemde tipik bir gün diye bir şey yoktur diyebilirim. 😉

Yapılacak işlerin bir listesiyle günümü planlarım ve devam eden projelere göre ayarlamalar yaparım. Bu şekilde planlamamda esnek olabilirim ve gerektiğinde işler arasında küçük oynamalar yapabilirim. Ama atölyemde geçirdiğim en keyifli günler, bir şeyler üzerinde kendi ellerimle çalıştığım günlerdir. İster üzerinde çalıştığım bir sipariş olsun, ister yeni tasarımlar geliştirmek olsun veya ister satış stantlarım için hazırlık yapıyor olmak olsun.

İlginç bir şekilde, elime aldığım iş ne kadar sıkıcıysa, bir şeyler yaratmaya, yeni bir tasarım veya iş birliği gibi şeylere dalma isteğim o kadar güçlenir. Bu yüzden ‘yapmam gerekenler’imi bitirip, ‘yapmak istediklerime’ odaklanmaya çalışırım.

Ana akım modaya alternatif bir vizyon peşindeyken karşılaştığınız engeller nelerdir ve benzer hayalleri ve hedefleri olan diğerleri için ne tavsiyede bulunursunuz?

Bu çok uzun bir yolculuk. Ve bunu en başında ne kadar bilirseniz bilin, bu yolu yürümek hala çok zordur. En büyük zorluk, tasarımlarınızı sevecek ve ücretini ödemeye istekli yeni müşterilere ulaşmaktır.

Ve bence mesele satın alabilme gücü ile ilgili değil. Ürünün değerini anlamakla ilgili. Birçok insan, binlerce kilometre ötede üretilen, ucuz üretilmiş, seri üretim giysilere alışkın ve bu algıyı değiştirmek zaman alıyor.

Size şunu söyleyebilirim, yine de yapın. Çünkü endüstrinin ne kadar kötü olduğunu insanlara öğretebileceğimize ve bir alternatif olduğuna inanmasaydım çoktan vazgeçmiş olurdum.

Okurlarımız ürünlerinizi nerede bulabilir ve çalışmalarınız hakkında daha fazla bilgi edinebilir?

Beni Instagram’da @hedone_berlin adresinde bulabilirsiniz ve ürünlerim web sitemde: www.hedoneberlin.com. İnsanlar Berlin’deki bir sonraki açacağım stantta beni bulabilir (tüm güncellemeler IG’de) veya atölyemi Kreuzberg, Berlin’de ziyaret etmek için bana DM & e-mail atabilirler.

Ayrıca stil, sahne tasarımı ve kostüm tasarımı projeleri üzerinde de çalışıyorum, müzik videoları, canlı performanslar ve film prodüksiyonları için müzisyenler ve sahne sanatçılarıyla iş birliği yapıyorum. Markam ve projelerim hakkında güncel bir web ve sosyal medya varlığını sürdürmeye çalışıyorum, bu yüzden Instagram’da beni takip ettiğinize emin olun!

Hēdonē
@hedone_berlin

Röportaj: Dorothea Tomsits (the founder of Hēdonē)

Röportajı gerçekleştiren: Tevfik Hürkan Urhan
Çeviri: Tevfik Hürkan Urhan


Buy Me A Coffee