Vast

Berlin Tekno Sahnesinin İstanbullu Gençleri: VAST Perceptıon & COUP

Son zamanlarda Berlin’in tekno kültür sahnesinde İstanbul’dan iki kolektifin git gide kendine daha çok alan açtığını görüyor ve adlarından söz ettirdiği duyuyoruz. ‘Vast Perception’dan Umur ve ‘COUP’tan Berkay ile yolculukları üzerine keyifli bir söyleşi hazırladık. Buyurunuz efendim!

  • “VAST Perception” ve “COUP” projelerini, bu projelerden henüz haberdar olmayan birine nasıl tanıtırdınız? Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? 

VAST Perception: En basit haliyle “VAST Perception”ı İstanbul’da temeli atılmış bir tekno “müzik label”ı ve komünitesi olarak tanımlayabiliriz. 5 yılı aşkın bir süredir yeraltı sahnesinde yaptığımız etkinlikler ve yayınladığımız albümler ile Türkiye’nin öncü kolektiflerinden biriyiz. 

“VAST Perception” ismini ise tekno müziğin geniş yelpazesinden esinlenilerek, bizimle bu yolda yürüyen her sanatçının hatta komünitemizdeki her bireyin, kendi deneyimleri ve yaşantısı doğrultusunda, hiçbir kısıtlamaya veya önyargıya takılı kalmaksızın kendilerini özgürce ifade edebileceği bir ortam yaratmak amacıyla seçtik. Komünitemizde yer alan herkesin gerek sahne alabilmesi gerekse müziklerini geniş kitlelere duyurabilmesi ise en öncelikli hedeflerimizden.

COUP: COUP bizim için İstanbul’da temelleri atılmış bir tekno komünite projesi. Hem İstanbul’da başlayıp şu an Berlin’de devam eden partilerle, hem de ‘label’ın farklı katalogları altında yaptığımız yayınlarla bizi dinleyenler ile iletişmeye devam ediyoruz.

  • “VAST Perception” ve “COUP” nasıl başladılar? Hangi koşullarda doğdular? Bugünlere nasıl geldiler?

VAST Perception: VAST Perception’i 2017 yılında 3 arkadaşın paylaştığı düşünceler ve amaçlar doğrultusunda oluşturduk. Kurulduğumuz zamanlarda Türkiye tekno sahnesinde neredeyse yok denebilecek kadar az sayıda oluşum vardı. Etkinlik sayısı oldukça azdı ve İstanbul’dan yayınlanmış hiç albüm yoktu. Bu durumun kendince zorlukları tabii de vardı. İlk önce Taksimde bulunan kendimize mesken edindiğimiz küçük bir kulüp olan Temple’da etkinlikler yapmaya başladık. Bu kulüpte lokal sanatçıların dışında Michal Jablonski, Denis Rabe ve Amotik gibi birçok tanınmış artisti de ağırladık. Biz bunları yaparken COUP ise yine Taksim’de bulunan GLOW adlı kulüpte kendi kitlesini oluşturmaya başlamıştı. İki kolektifin bir araya gelmesi de uzun sürmedi. Tanışmamızın ardından gelen Mısır Apartmanı etkinliklerini, İstanbul tekno sahnesinde bir süredir yer alan herkesin hatırlayacağına eminiz. Şimdi ise Berlin sahnesine sağlam bir giriş yapmış bulunuyoruz. Yıllar içinde süre gelen bu gelişimi görmek bizi gelecek konusunda oldukça motive ediyor.

COUP: COUP aslında dizayn ve konsept olarak Becky FR’nin (Berkant) tasarladığı fakat hayata geçirmediği bir müzik bloguydu. Boğaziçi’nde lisans okuyan bir grup arkadaş Berlin maceraları dönüşü aradıkları özgür ifade ve müzikal ortamı bulamayınca, ilk başta YouTube’da yayınlanan Müzik videoları, podcastler ve exclusive partiler ile kendilerine sunulmayanı kendileri için yaratmaya başladılar. 

Fiziksel toplanmalar için ana problemler, o dönem öğrencileri bizler için düzenli, uygun olan mekân bulmak, bilet fiyatını öğrenci için satın alınabilir hale getirmek ve üzerimizde hissettiğimiz politik baskıyı ve mahalle baskısını atabileceğimiz hız ve sertlikte müzik çalabiliyor olmaktı. Glow’da 20 lira girişle “guest list-only” etkinlikler düzenleyerek hem birçok lokal yeni DJ ve producer’a hem de aradığı “rave” deneyimini bulamayan Boğaziçililere ortam hazırladı. VAST ile birlikte projeler yapmaya başladıktan sonra da etkinlikler, label ve yayın sıklığı oldukça hızlandı.

  • “VAST Perception” ve “COUP” İstanbul kökenli projeler olmalarına rağmen son zamanlarda kendilerine Berlin’de de yer edindiler? Bu süreç nasıl gerçekleşti? Bu sürecin Türkiye’den Almanya’ya yeni dalga göç ile ilişkilenmesi söz konusu mudur? 

VAST Perception: Bu müzikle ilk ilgilenmeye başladığımızdan beri Berlin sahnesine giriş yapabilmek her zaman bizim için bir hedef ve hayal oldu. Ancak burada etkinlik yapabilmemizdeki tek sebep bu değildi tabii ki de. Ülkemizde uzun zamandır süre gelen, alternatif yasam biçimlerini onaylamayan politik anlayış en önemli sebeplerden olsa da maalesef tek sebep bu da diyemeyiz. Zaten oldukça kısıtlı olan etkinlik alanları ve kulüpler maalesef vizyon yoksunu yöneticiler tarafından yönetiliyor. Herhangi bir yeniliğe açık olamayan bu zihniyet Türkiye tekno sahnesinin ilerlemesindeki en önemli engellerden biri.

Yayınladığımız albümlerle hem COUP hem VAST olarak Avrupa sınırları içerisinde kendimize hâlihazırda bir dinleyici kitlesi edinmiştik özellikle de Berlin’de. Böyle bir kitlemiz varken burada etkinlik düzenlemek bizim için kaçınılmazdı.

Kısacası gerek politik kısıtlamalar gerekse zaten kısıtlı olan bu ortamda bizi daha da kısıtlayan kulüpler bizi ekstra motive ederek belki de Berlin sahnesine girişimizi oldukça hızlandırdı. 

Yeni göç dalgasından bahsedecek olursak, maalesef bir çoğumuz ülkeyi terk etme ve yeni bir ülkede hayat kurma arayışındayız. Berlin ise özellikle Türkiyeli birçok genç için en sıcak noktalardan bir tanesi. Berlin’e taşınmadan önce, İstanbul’da yaptığımız etkinliklere gelen ve bizi tanıyan birçok arkadaşımız var. Onların da burada olması ve desteklerini hala hissediyor olmak bizi fazlasıyla mutlu ediyor.

COUP: Avrupa göçleri başlamadan önce de aslında COUP özellikle Almanya ve Fransa’da oldukça dinleniyor, popüler DJler tarafından ‘release’ler radyo ve kulüplerde çalınıyordu. Fakat özellikle son beş yılda TR’deki politik ve ekonomik olaylar bizim jenerasyonumuzda komünite içerisinden ilk olarak beni (Berkay) ve Umur’u aradığımız yaşam şartlarını Almanya’da aramaya itti. Taşındıktan sonra da tabi ki fark ettik ki bu düşünceye sahip olan sadece biz değiliz ve git gide zaman içerisinde İstanbul’dan Avrupa’nın farklı ülkelerine komünite içerisinden birçok arkadaşımız taşındı.

Müzik etrafında bir araya gelişlerimiz Berlin’e taşınınca tabii ki ilk aşamada değişti, artık dans pistinde bir yabancı, evde de göçmendik. Ama yapılan yayınların Avrupa’da sıkça dinlenmesi ve göçler sonrası Almanya’da aslında hâlâ İstanbul’daki gibi bir araya gelebileceğimizi görmek bizi burada da kendimizi ifade edebileceğimiz ortam için emek harcamaya oldukça motive etti.

  • Hem Almanya’da hem de Türkiye etkinlikler düzenliyorsunuz. Bu iki ülkeyi sanatsal bir etkinlik organize etmek açısından kıyasladığınızda ne gibi farklar ortaya çıkıyor? Türkiye’ye ve Almanya’ya özgü zorluklar nelerdir? 

VAST Perception: Üzülerek söylemeliyiz ki, etkinliklerimiz baz alındığında iki ülke arasında çok fazla fark görebilirsiniz. Gece saat 1’den sonra başlayan müzik yasağı her şeyden önce en büyük sorunlardan bir tanesi. Bir önceki soruda da bahsettiğimiz gibi, kulüp sayısı çok az ve var olan kulüpler ise yeniliğe ve gelişime hiç açık değiller. Türkiye’de tekno kitlesi daha gelişmekte olan bir kitle, alınması gerekilen çok fazla yol var. Tekno müziğin özgürleştirici yanını keşfedememiş, sadece “Instagram story”me ne koysam derdi ile hareket eden çok fazla insanla karşılaşıyoruz lakin, gelişmekte olan bir sahnede bu oldukça normal.

Diğer bir yandan ise, Almanya tekno sahnesi doygunluğa ulaşmış noktada ve Dünya’nın geri kalanı için büyük bir örnek teşkil ediyor. Her hafta şehrin her bir yanında onlarca etkinlik bulabiliyorsunuz. İşte Berlin sahnesinin en zor yanlarından biri de bu. Rekabet çok üst düzeyde, kulüplerin ve kolektiflerin “exculusivity maddeleri” istediğimiz sanatçılarla birlikte çalışabilmemizi çok zorlaştırıyor. Örneğin Berghain’da çalan bir sanatçı belirli bir sure başka bir kulüpte maalesef çalamıyor. Bu durum bizi yeni stratejiler üzerinde çalışmaya zorlasa da yayınladığımız ve çaldığımız müziği takdir edecek insan sayısının da burada bir o kadar fazla olması bu zorlukları oldukça dengeliyor.

COUP: Türkiye’de gözlemlediğimiz en büyük problem yeterli alana sahip olamamak. Mekân sayısı azlığı ve var olan mekanların anlaşma şartları yeni gelen üretici ve kolektifler için oldukça sınırlayıcı. Bu sınırın insanları daha farklı çözümler aramaya iteceğini ve belki de bir yandan daha kreatif yollara öncülük edeceğini düşünüyoruz. Bir yandan global ölçekte Türkiye sahnesi hala görece küçük olduğu için global DJ veya producerlar ile etkinlik yapmak Avrupa’ya göre çok daha kolay.

Berlin’de ise mekân alternatifi oldukça fazla, etkinliğe gitmek isteyen ve buna finansal olarak gücü yetebilen insan sayısı da. Buna bağlı olarak global popüler bir sanatçı ‘booking’i ‘exclusive’ anlaşmalar ve rekabet sebebiyle çok zor. Güvenli alan inşası konusunda da son dönemlerde oldukça fazla uygulanan ‘awareness’ ekibinin dahil edilmesi, bize Türkiye’de örnek oluşturabilecek bir yapı.

  • Geçtiğimiz ay Berlin’in büyük kulüplerinden birinde başarılı bir 5. yaş partisi düzenlediniz. Gelecekte benzer ölçekli partileri, benzer ölçekli kulüplerde düzenlemeyi planlıyor musunuz? 

VAST Perception: Şimdiden önümüzdeki yılın etkinliklerini planlamaya başladık bile. Yakın zamanda sizlerle yeni tarihler paylaşacağımıza emin olabilirsiniz. Berlin sahnesinde sağlam bir yer edinip, özellikle de yayınladığımız müziğin hatırı sayılır bir kitleye ulaştığı Budapeşte, Paris veya Moskova gibi şehirlerde de etkinlikler düzenlemeyi hedefliyoruz. 

COUP: 5.Yaş partisi, “rave” kültürünün etrafında sosyalleşmenin bize aslında hâlâ ne kadar keyif verdiğini hatırlattı.  Yaşanan göç dalgasının çoğumuzu savurduğu hayatlarımızın aslında yine benzer noktalarda buluştuğunu görmek, hayatlarını Müzik etrafında Almanya’da yeniden inşa etmeye çalışan DJ ve ‘producer’lar ile yaratılan alanı ortak sahiplenebilmek, bunlara daha önce sadece dijital olarak dokunabildiğimiz Avrupa dinleyicisiyle kulüpte bir araya gelme heyecanını ekleyince önümüzdeki yılda da daha sık bir araya gelmeliyiz diye düşünüyoruz.

  • Projeler yakın çevresinde ne gibi etkileşimlere neden oldu? Etrafında nasıl bir enerji açığa çıkardı?

VAST Perception:  Günün sonunda bizi en mutlu eden şeylerin başında etkinliklerimiz etrafında gelişen arkadaşlıkları hatta aşkları görmek geliyor. Hepimizin birbirinden pozitif bir şekilde beslendiği, fikir alışverişinde bulunduğu, ortak ürünler çıkardığı bir ortam içerisinde bulunmaktan çok keyif alıyoruz. Bunlar bizde gerçek bir komünite hissiyatı yaratıyor ve işimizi severek yapmamızı sağlıyor.

COUP: Projeler gençliğimizin baharında kendimizi en sıkışık hissettiğimiz yılların içinde bizi bir araya getirdiği için hem kişinin kendine hem insan ilişkilerine hem de tekno ve rave kültürüne dair içinde bulunan insanları fazlasıyla dönüştürdü. En sevdiğimiz hikayelerden biri, İstanbul’daki COUP partilerinde ve 5. Yas partimizde de çalan Spektral Radio ve Pravus (Basak ve Ayberk)’un Mısır Apartmanı’nda birlikte düzenlediğimiz ilk etkinliklerde tanışmış olmaları. Şu an birlikte Hamburg’da yaşıyorlar ve evliler 🙂

  • Son söz niyetine?

VAST Perception: Türkiye tekno sahnesi gelişime çok açık, yeni birçok kolektif sahneye çıkmaya başlaması bunun en basit göstergesi. Birçok kolektif, yanında sıkı bir rekabet de getiriyor. “Vast”ve “Coup” örneğinde olduğu gibi, teknonun ve müziğin yakınlaştırıcı, paylaşımcı ve eğlendirici taraflarına odaklanabilirsek sahnemizin iyi yerlere gelebileceğini paylaşmak istiyoruz.

@vastperception
@coupprojekt

Röportaj: Tevfik Hürkan Urhan