yiğitcan erdoğan

Allah, AI ve Ben Nasıl Bu Yaz Bir Çizgi Roman Yaptık

Bu yaz, Allah ve AI ile birlikte bir çizgi roman yaptım. Müsaade ederseniz açıklayayım. 

Allah, pek çoğunuzun bildiği gibi Arapça’da tanrı anlamında kullanılan bir kelime. Ama İslam inanışının strüktürü gereği Allah kelimesi çoğunlukla Semavi dinlerin tek Tanrısını anlatmak için kullanılıyor ve Allah’ı tanrı kelimesi gibi başka herhangi bir inanç sisteminin herhangi bir ilahını adlandırmak için kullanamıyorsunuz. Allah, tüm evrenin ve bilinen yaşamın yaratıcısı olmanın haricinde aynı zamanda Kur’an-ı Kerim’in de yazarı. Burası önemli. Müslümanlar Kur’an’ın bizzat Allah’ın kelâmı olduğuna inanıyor.

Kitabın kendisini okuduğunuzda bunun nasıl çalıştığını anlıyorsunuz. Allah çoğunlukla birinci kişi çoğul kipinde konuşuyor, müritlerinden ne beklediğini ve neleri arzu ettiğini detaylı bir şekilde aktarıyor. Allah aynı zamanda tüm Semavi inanç sistemini de sahipleniyor, Yahudiliği de, İslam öncesi Hanefiliği de. Kitap çok açık. Musa’dan Yusuf’a tüm peygamberler aynı tanrıya tapıyor, aynı talimatları aktarmaya çalışıyorlar ancak mesajları insanın tamahkarlığı ve zayıflığı yüzünden bozuluyordu. Bu yüzden Kur’an son kitaptı. Hz. Muhammed son Semavi peygamberdi. Allah son sözünü konuşmuştu.

Bu yaz Allah, AI ve ben bir çizgi roman yaptık. Tekrar müsaade ederseniz, yine izah edeyim.

Midjourney metinsel tasvirlerden görsel yaratan bir yapay zeka programı. Yani daha sade bir biçimde, Midjourney kelimeleri görüntülere çeviren bir robot. Çalışma prensibi Stable Diffusion ya da DALL-E gibi benzeri metinden-görsele yapay zeka programlarından farklı değil. Siz robota bir komut veriyorsunuz, robot komutu parselliyor ve kullandığı veriseti ışığında bir görsel oluşturuyor. Midjourney’nin farklı hissettirdiği nokta ise duyguluymuş gibi gözükebilmesi. Midjourney’ye verdiğiniz komutlar daha dokunaklı görünen görsellere dönüşüyorlar, renklendirme kasti ve kompozisyon bilerek yapılmış gibi görünüyor. Diğer metinden-görsele programlar kelimeleri görsellere daha somut şekillerde aktarmaya çalışırken, Midjourney’nin canı soyut çalışırken de sıkılmıyor. Robota illa Napoleon Bonaparte’ı lav denizinde köpekbalığına binerken çizdirmenize gerek yok. Ona ayrılıktan sonra hissettiğiniz can sıkıntısını da çizdirebilirsiniz. Bir deyim verebilirsiniz. En sevdiğiniz şiirin dizelerini yedirebilirsiniz. 

Ya da, Allah’ın kelamını yükleyebilirsiniz.

Yani işte dediğim gibi. Bu yaz. Ben. Allah. Robot. Çizgi roman yaptık.

İçimde aniden bir Kur’an okuma isteği geldiğinde Leipzig’deki balkonumda oturuyordum. Kur’an’da diğer peygamberlerin temsiliyeti hakkında bir şeyler okuyordum çünkü, anlarsınız, ve öğrendim ki Hz. İsa’nın annesi Hz. Meryem hakkında koskocaman bir sure varmış ve bu sure sadece Hz. Meryem ve Hz. İsa hakkında değil, aynı zamanda Hz. Musa ve Hz. Yusuf ve Hz. Yakup ve Hz. İshak ve Hz. İsmail ve Hz. Adem ve Hz. Zekeriya ve Hz. Nuh, yani, tüm Semavi protagonistlerin hakkındaymış. Ben de, yalan olmasın, başka filmlerden gelen karakterlerin bir araya geldiği bir süper kahraman filminin başına oturmaya yakın bir heyecanla Meryem suresini okumaya başladım. 

Okurken de bir merak saldı. Robot ne yapardı bunları?

Olaylar şöyle gelişti: Kur’an-ı Kerim’in düzgün İngilizce tefsirlerini araştırdım ve karşılaştırdım. Meryem suresinin Hz. İsa’nın doğumuyla ilgili olan ayetlerini derledim. Bu ayetleri akabinde robota verdim. Midjourney her komutunuzda size dört opsiyon veriyor ve dilerseniz opsiyonlardan birini daha fazla çalışması için tekrar seçebiliyorsunuz. Ben de böylece görselleri derledim ve düzenledim. Son olarak Dafont’tan çizgi roman-vari gözüken bir ücretsiz font buldum, ilgili ayetleri robotun çıkarttığı görsellerin üzerine koydum ve son görselleri bir çizgi roman paneliymiş gibi sayfaya yerleştirdim.

Yani şöyle oldu. Yazar Allah. Çizer AI. Editör bir insan. Allah, AI ve ben bir çizgi roman yaptık. 

Son sonuç şöyle oldu. Umarım hoşunuza gider. 

Yazar: Yiğitcan Erdoğan

instagram: @beggarandchooser